Hollanda`dan Misafir

Teskilatimizin yaklasik iki seneden beri gelenek haline getirdigi OCAK BASI sohbetleri aksamadan devam ediyor. Bu sohbetlerimize bildiginiz gibi zaman zaman konusmaci misafirlerimiz de katiliyor.
Bu haftaki konusmaci misafirimiz, Hollanda`dan Sevgili Yavuz Nüfel idi. Yavuz Nüfel`in uzun yillara dayanan bir gazetecilik gecmisi var. Bugün de degisik basin-yayin organlarinda yazilari yayinlaniyor,kitap yaziyor, TV programlari yapiyor. Hepimizin yakindan tanidigi Kanal Avrupa`da da, halen 4 Egilim Programini sunuyor. Yavuz bey aslinda UETD`ye de hic yabanci degil. Hollanda UETD teskilatimizda sanat ve kültürel calismalardan sorumlu. Bu hafta Ocak Basi Sohbetimizde, Yavuz Nüfel ile Almanya`li Türkler acisindan cok yogun gecen, son birkac haftanin degerlendirmesini yaptik.

Göcmen Kavrami ve Getto Kültürü

1,5 yildan beri düzenli olarak her hafta organize ettigimiz Ocak Basi toplantimiza bu hafta Dr. Rauf Ceylan katildi.
Konugumuz Rauf Ceylan, doktora konusu olan `Göcmen Kolonileri`
baglaminda gettolasma ve bunun getirdigi problemlerin ve analizlerin sunusunu yapti. Ceylan, konusmasinda Almanyadaki gettolasmanin ABD`de ve Fransa`daki anlamda gettolasma olmadigini, hatta getto olarak bile tanimlanamiyacagini ifade etti.

Konu Haciz

Maliye uzmanı Mehmet Özay, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Nordrhein Bölgesinin düzenlediği toplantıda, vatandaşlarımızı maliyeye olan borçlar, park cezaları, vergi, belediye alacakları, TV vergileri ve diğer borçların konusunda bilgilendirdi. Vatandaşlarımızın gelen cezalara karşı duyarlı olmasını isteyen Özay, “İlk gelen ihtar yazısı ve sonra gelen ödeme ihbarını iyi takip edin. İtirazınızı bir ay içinde yapın. Bunu yapmazsanız mahkeme kanalı ile haciz kararı çıkar ve artık bir şeyler yapmak için çok geç kalınır. Bunun için gelen yazıların inceleyip gerekli işlemlerin ve itirazların yapılması gerekiyor.” dedi. Haciz yapılmadan önce borçlulara geleceklerini söylediklerini ifade eden Özay, “Ama her gelişimiz katlayarak artıyor. Çünkü bazı zamanlarda kapılar yüzümüze kapatılıyor veya açılmıyor. Birde en önemlisi yapılan itirazlar mutlaka taahhütlü (einschreiben) yapılmalı. Çünkü ispat istenebiliyor” diye konuştu. İbrahim Yüksel

Türkiye Konuklarimiz

Gecen pazar haftalik Ocak Basi toplantimizda, Türkiye`den misafirlerimiz vardi. Mülheim-Beykoz Kardes Sehir Projesi cercevesinde Almanya`da bulunan, Anadolu Hisari Ticaret Lisesi ögretmenleriyle, Türk Kültür Merkezi Baskani Fazli Dogan dernegimizi ziyaret ettiler. Ziyarette karsilikli bilgi alisverisinde bulunuldu.

Bilincli Beslenme

adı UETD olan “Avrupalı Türk Demokratlar Birliği” nin Almanya Kuzey Ren Vestfalya, Düsseldorf bölgesinin haftalık Ocak Basi toplantısında bu haftaki konu “Yanlış Beslenme”idi.

Dr. Metin Türkmen katılanları bu konuda bilgilendirirken ilginç konulara da değindi. Türkmen beslenme nin direk yemek ile ilgili olduğunu vurgulayarak burda insana da çok şeylerin düştüğünün altını çizdi. Türkmen normal bir insanın günlük kalori ihtiyacının 1500-2000 arasında olduğunu belirterek yenen besinlerin kalori miktarlarını bilmede fayda olduğunu dile getirdi. Bu miktarlardan fazla alınan kalorilerin de vücutta yağ olarak depolandığını ve fazla ca alınan kaloriler olarak vurguladı. Türkmen en basit bir formül ile insanın kendi kilosunun hesaplanmasında boy miktarından 100 rakamı çıkartılarak hesaplanabileceğini de dile getirp gurbetcilerimiz bu konu da basit olarak hesaplama ile hassas olabilirler dedi. Örnek olarak 1.75 boyundaki insanın kilosu 75 kg olması gerek gibi. Türkmen beslenmede kahvaltının da önemli olduğunu vurgulayarak “yumurta, iki dilim ekmek reçelli, çay normal kahvaltı “demektir dedi. Ibrahim Yüksel (Zaman)

Türkiye Almanya Arasi Cifte Vergilendirme Mevzuati

Gectigimiz günlerde, geleneksel hale gelen haftalik Ocak Basi Toplantimizin konusu; "Türkiye Almanya Arasi Cifte Vergilendirme Mevzuati" idi. Almanya`nin ilk Türk vergi uzmanlarindan olan Orhan bey, konuk olarak katilgidi toplantida bu konu üzerinde katilimcilari aydinlatti. Uzmanimizin aciklamalari özetle söyle ;
- Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması imzalanmadan önce, Almanya'da yaşayan Türk vatandaşları; çalıştıkları işyerlerinden elde ettikleri ücretlerin dışında, Türkiye'de elde ettikleri kira gelirleri, faiz ve temettüler ile ticari kazançları nedeniyle Almanya'da da gelir vergisi mükellefi olmak durumunda idiler. Ancak bu gelirler, Türkiye'de de vergilendirildiği için çifte vergilendirme ortaya çıkıyordu.
-Türkiye ile Almanya arasında imzalanan anlaşma ile çifte vergilendirme önlenmektedir. Anlaşmayla belirlenen esaslara göre;
-Bazı gelir unsurları,Türkiye'de vergilendirildiği için Almanya'da vergilendirilmeyecek, Almanya'da vergilendirilen bazı gelir unsurları ise Türkiye'de vergilendirilmeyecektir.
-Bazı gelir unsurları ise hem Türkiye'de, hem de Almanya'da vergilendirilebilecektir. Ancak çifte vergilendirmeyi önlemek için, bir ülkede ödenen vergiler diğer ülkede hesaplanan vergilerden indirilecektir.

Türkiye`de Emeklilik

Haftalik olagan Ocak Basi Sohbetimizde, gectigimiz hafta konumuz: "Türkiye`de Emeklilik" idi. Konuyla ilgili sunumu yapan Mustafa Öz Bey, özetle su bilgileri verdi:Geçen Sosyal Güvenlik Reformu Yasası, yurtdışında çalışan Türk işçilerinin, Türkiye’deki emeklilik sistemini de yeniden düzenliyor. 3201 sayılı yasa uyarınca, halen dövizle borçlanarak, SSK’dan emekli maaşına hak kazanan gurbetçiler, yeni yasa yürürlüğe girdiği takdirde, 2007 yılı başından itibaren geçmişe dönük hizmetleri için YTL bazında borçlanacak. Yurtdışında iken borçlanma isteğinde bulunacak sigortalı veya hak sahipleri, YTL olarak bildirilecek borç tutarını döviz cinsinden, Türkiye’de ise Yeni Türk Lirası olarak ödeyecekler.Türkiye’deki sigortalılar, nasıl prim yatırıyor ise yurtdışında çalışıp, borçlanmak isteyenler de aynı şartlara tabi olacak. Mevcut uygulamada 3.5 dolar olan günlük borçlanma tutarı, yeni yasada SSK prim tabanı ile prim tavanı arasında değişecek.

Excel Programini Nasil Kullaniriz?


Gecen haftaki Ocak Basinda teknik bir konu ve teknik bir konugumuz vardi. Bilgisayar uzmani Salih Ceyhan Bey, "Excel Programini Nasil Kullaniriz?" isimli bir seminer verdi.Seminerini multivizyon esliginde sunan Ceyhan, Excel programinin hangi alanlarda kullanildigini anlatti. Kullanim sekilleriyle ilgili örnekler verdi. Ceyhan özetle:"Microsoft Excel hesap tablosu programinda aslinda en çok kullanilacak olan bildigimiz dört islemdir. Bununla birlikte Excel, kullanicisina çesitli kolayliklar da saglamaktadir. Söyle ki, Excel’de determinant, faktoriyel, karekök, radyan gibi matematiksel, kikare dagilimi, varyans, test, standart sapma gibi istatistiksel, azalan bakiye, devresel ödeme, iç verim orani gibi finansal, istenen bir kosulu sinayan ve belirli bir degeri test ederek karar veren mantiksal, seçme, ayiklama, belirli ölçütlere göre uygulama yapan veritabani ve tarih, saat hesaplamalari yapan fonksiyonlar hazir olarak bulunmaktadir. O zaman anlasilan su ki, Excel gibi bir program, dört islemle degil, onu kullanan kisinin yetenekleriyle kisitlidir. " dedi.

Bir Gazetecinin Objektifine Takilanlar / 3 Nisan 07

Gecen haftaki Ocak Basi Konugumuz, gazeteci Hayrettin Özcan idi. Agirlikli olarak Duisburg bölgesine hitap eden Haber Gazetesinin de sahibi olan Özcan, profesyonel fotografci olarak, Ocak Basi katilimcilarina fotograf arsivini acti. Birbirinden ilginc ve güzellikte olan fotograflarin herbirinin bir de hikayesi vardi. Özcan, dia-seminer olarak sundugu, fotograflarinin hikayesini de aktarmayi ihmal etmedi. Özcan, bunun yanisira fotograf cekme teknikleri hakkinda da bilgiler vererek katilimcilari aydinlatti.

Küresel isinma ve tüketim aliskanliklarimiz

Gecen hafta geleneksel Ocak Basi toplantimizda, zamanimizin en aktüel bir konusunu gündemimize aldik :

"Küresel isinma ve tüketim aliskanliklarimiz". ´Konugumuz Sami Aktas (Cevre Aktivisti) hazirladigi Dia-Semineri katilimcilarimiza sundu. Aktas özetle:" Dünya besin üretimi giderek sınırlı sayıda bitki türü ve çeşidine bağımlı hale gelmektedir. Balık stoklarının %47’si tamamen tüketilmiştir; %18’i aşırı tüketildiği için yok olmaktadır, %10’u ise aşırı tüketildiği için verimliliğini yitirmiştir. Okyanuslarda birikmiş olan karbon miktarları yüzünden okyanusların asitliği artmıştır. Bu, balıkların yaşamını doğrudan etkileyecek bir durumdur. Hepsi birer karbon emme makinesi olan mercanların yavaş yavaş ortadan kalktığı görülüyor. Böyle bir durum doğadaki karbon zincirinin kırılmasına ve buna bağlı olarak karbondioksit emisyon miktarlarının inanılmaz boyutlarda artmasına sebep olabilir.Yapılan araştırmalara göre, dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığı 20. yüzyıl boyunca 0,6 ºC kadar artmış, son kırk yıldır atmosferin 8 kilometrelik alt kısmında sıcaklıklar yükselmiş, kar örtüsü ve buzlanma ise %10 civarında azalmıştır.Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre, 11 bin 700 yıl önce Afrika’yı etkisi altına alan hava dalgasıyla oluşan Kilimanjaro buzulu erimeye başladı. Science dergisinde yayımlanan araştırmada, “uydu verilerine bakılırsa, 2020 yılında Kilimanjaro’nun beyaz şapkası yok olacak” deniliyor. Yok olacağından söz edilen Kilimanjaro’nun tepesinde bulunan buz tabakası, şu anda bile susuzluk çeken Tanzanya’nın nehirlerini besleyen ana kaynak. 2025 yılı itibariyle dünya nüfusunun neredeyse yarısının su kıtlığıyla karşı karşıya kalacağı tahmin edilmektedir..." dedi.

Osmanli`da Azinlik Haklari

Bu haftaki Ocak Basi konugumuz Enver Güney Bey, "Osmanli`da Azinlik Haklarini" konusunu ele aldi. Enver Beyin sohbetinden bir kesit özetleyelim:

"Osmanli Devletini asirlar boyunca egemen kilan en onemli noktalardan biri, Turk ve Musluman olmayan milletlere, onlarin orf ve adetlerine, inanclarina karsi cikmadan adil bir bicimde onlari idare etmeye calismasidir.Diger dinler ve milletlerin dunyanin cesitli yerlerinde en temel haklarinin cignenmesi ya da saldriya ugramasi nedeniyle oradan oraya dolastiklari tarihi bir gercektir.Ornegin; Yahudiler 1492'den sonra Ispanya'da barinamayarak Osmanli'ya siginmislar. Avrupa 1648 yillarina dek din savaslari yasamis. Buna karsilik Osmanli egemenligindeki azinliklar huzur ve guven icinde yasamislar.Bunun en can alici ornegi Fatih Sultan Mehmet'in 1461 yilinda Bursa'daki Ermeni ruhani lideri Hovakimi Istanbul'a getirterek Rum Patrikhanesi yaninda bir de Ermeni Patrikhanesi kurdurtmus olmasidir.Osmanli'nin egemenligindeki gayrimuslim azinliklarin rahat ve huzur icinde yasadigini ornekledigimiz yukaridaki gerceklere karsilik zaman zaman Batili devletlerin ihanetleri ve onlarin kiskirtmasiyla azinliklarin da Osmanli'ya karsi tavir aldiklari malesef bir gercektir..."

Kisi ve Sirket Iflaslari / 6 Mart

Gectigimiz Sali günü Ocak Basi sohbetinde konumuz "Kisi ve Sirket Iflaslari" idi. Konugumuz Mehmet Colak bey, bu konuda misafirlerimizi bilgilendirdi. Colak, gectigimiz 10 yil icinde kisi ve sirket iflaslarinin astronomik boyutlara ulastigini, bir cok borclunun yasal haklarini bilmemekten dolayi, ciddi sorunlarla karsi karsiya kaldiklarini, hatta stresden kaynaklanan bunalimlar ve intiharlarin sözkonusu oldugunu ifade etti. Colak sözlerine söyle devam etti: " 4 cocuklu ve geliri 1800 €`nun altinda olan sahistan, devlet dahil, hic kimse tek kurus para alamaz. Cogu kez, kisiler kendilerine gelen ödeme mektuplarini dikkate almamaktan dolayi gereksiz yere stres yasamaktadirlar. Halbuki kisa bir telefon konusmasi, durumunuzu muhatabiniza özetle aktarmaniz bile, bircok problemi basindan itibaren ortadan kaldiracaktir." dedi. Mehmet Colak, UETD`nin Duisburg`da kurmus oldugu Sozial Forum`da periyodik olarak "Schuldnerberatung" yapacak.

Yasal Emeklilik ve Devlet Tesvikleri / 27 Subat

Gecen hafta sali günü, Ocak Basi toplantimizda konumuz "Emeklilik ve devletin bu konudaki tesvikleri" idi. Haftanin konugu ise, sigorta uzmani sayin Akif Arslan oldu.

Akif Bey, konusmasinda emeklilik yaslarina ve prim ödemelerinin yanisira; malülen emeklilik, "isgörmezlik" yada "meslegi icra edemez" durumdaki emeklilik kosullarina degindi. Bu konuda yürürlüge giren kanunlar hakkinda özet bilgiler verdi.Ayrica son 10 yil icinde, Almanyada`ki ekonomik reformlar sonucunda, özel emekliligin vazgecilmez önemine isaret eden Akif Arslan, aktuel durumdaki "Riester Rente" konusunda da bilgi verdi. Sunumdan sonra, soru-cevapli bölümde toplanti devam etti.

Alevi Bektasi Düsüncesinin, Türk Islam Medeniyetindeki Izleri / 20 Subat

Bu hafta Ocak Basindaki konugumuz Kazim Serman Bey, Kazim Bey uzun zamandan beri Duisburg Alevi sivil toplum örgütlerinde aktif olan bir arkadasimiz. Ayni zamanda, UETD Duisburg teskilatinin Genel Idare Kurulunda yer alarak bizleri onurlandirmistir.Bu haftaki konumuz ; "Alevi-Bektasi düsüncesinin, Anadolu-Islam medeniyetine etki ve katkilari" idi. Kazim Bey, Aleviligin 4. Halife Hz. Ali`den baslayarak, Anadolu Türk-Islam medeniyetinin mimarlari Horasan Erenlerinden günümüze kadar gelen cizgisini kronolojik olarak dinleyicilere aktardi.Konusmasinda, "Osmanli devletinin kurulusunda cok ciddi katkilari olan Alevi-Bektasi düsüncesinin, sivil toplumun sosyal ve manevi yapilanmasinda etkili olmasinin yanisira, dönemin en etkili askeri gücü olan Yeniceri Ocaginin yapilanmasinda ve basarili olmasinda da temel etkenlerden birisi olmustur." dedi.Sayin Serman, Aleviligin Islamdan ayri düsünülmesinin mümkün olmadigini, Islamdan uzak bir Alevilik düsüncesinin, kendi özünden de uzaklasacagini belirtti. Malesef hükümetlerin yanlis politikalari sonucunda,Aleviligin cesitli siyasi görüslerin sömürüsüyle karsi karsiya kaldigini ve Alevi toplumun, egemen düsünce tarafindan horlandigini ve toplumdan izole edildigini ifade etti.Anadolu Türk-Islam Medeniyetinin anatomisinde vazgecilmez bir yeri olan Aleviligin, izolasyondan kurtulup tekrar toplumda hak ettigi yeri ve saygiyi görmesi gerektigini belirtti.

Türkiye-Pakistan Dostlugu / 13 Subat

Pakistan`da bir Alperen

Bu haftaki Ocak Basi konugumuz, ATIB Genel Baskan Yardimcisi Sayin Yakup Tufan Bey idi.Yakup Bey, detayli bir gezi dökümani halinde hazirladigi Pakistan gezisini, sinevizyon esliginde dinleyicilere aktardi.Özetle, deprem vesilesi ile bölgede bulunan Tufan, deprem yaralarinin sarilmasi konusunda ATIB`in bölgeye aktardigi lojistik destegi anlatti.Pakistanin bu zor günlerinde en büyük yardimi Türk insanindan ve Türkiye`den gördügüne dikkat ceken Tufan, Türk Kizilayi`nin da bölgede gösterdigi büyük basaridan övgüyle söz etti.Pakistan`daki Türk sempatisinin ve dostlugunun kelimelerle ifade edilemeyecegini, bir Türk olarak bundan onur duydugunu ifade etti.Yaklasik bir saat süren sunumdan sonra, toplanti karsilikli sohbet seklinde devam etti.

Ocak Basinda Bir Tabiat Asigi / 30 Ocak

Mehmet Karal, ögretmen ve gazeteci ama bilinmeyen bir yönü var. O bir tabiat asigi, agaclar konusunda uzman, dünyada yetisen bircok agaci latince isimleriyle birlikte biliyor. Elinde kendisinin cektigi 20.000 in üzerinde bitki fotografi arsivi var. Duisburg ve cevresinde hangi tür agacin nerede dikili oldugunu size sayabilir. Karal agaclardan "benim arkadaslarim, ben onlari düzenli olarak ziyaret ederim." diye bahsediyor.Iste Bir Ocakbasi sohbetinde, Mehmet karal hoca bizi agaclarin dünyasina aldi götürdü ve itiraf etmek gerekir ki, hergün ic ice yasadigimiz bu harika varliklar hakkinda meger cok az sey biliyormusuz. Sohbetinin sonunda Karal hoca bir tavsiyede bulunmayi da ihmal etmedi: "En güzel hobi, tabiatla ilgili olmaktir, cocuklariniza tabiati sevmeyi ve tabiatla ilgilenmeyi hobi haline getirmelerini saglayin."

Türk Derneklerinin Imaj ve Tanitim Sorunlari / 17 Ocak

Bu haftaki Ocak Basi Sohbetimizde konumuz "Türk derneklerinin imaj ve tanitim sorunlari" , konugumuz ise Beykoz Belediyesi`nin dis iliskilerden sorumlu baskan danismani Fazli Dogan idi.Ilgiyle dinlenen konusmanin özetle ana basliklari söyle ;
- Hizmette kalite standartlarinin bilinmesi ve uygulanmasi
- Ice kapaniklilik korkutuyor, seffafligin saglanmasi
- Sivil Toplum Kuruluslarimiz, kaliteli insanlarin yetismesine ve gelismesine firsat verme yerine, "adam harcama" hastaligindan kurtulmali
- "Benim olsun, kücük olsun" mantigi gelismenin önünde engel.
- Yönetici konumundakilerin mutlaka, Almancaya ve Türkceye iyi derecede hakim olmalari gerekiyor.
- STK larda öz elestiri kültürünün yerlesmesi gerekiyor.
- Son 4-5 yilda derneklerde bir pasiflik ve cözülme gözleniyor, gönüllü calismalar daha cazip hale getirilmeli, kapsayici ve sevdirici stratejiler belirlenmeli
- STK larimizin calismalari toplumun sorunlarina slogan degil, cözüm önermeli.

Siddet Karsiti Birey ve Toplum / 9 Ocak 07

Haftalik "Ocak Basi Toplantilarimizda" yeni bir gelenegi baslatiyoruz. Her hafta sali günleri gerceklestirdigimiz bulusmalarimizda bundan böyle bir de konusmacimiz olacak. Her hafta farkli bir konu ve farkli bir konusmaci olacak. Bu haftaki konusmacimiz üyelerimizin arasindan Pedagog Cihan Pehlivan Bey idi. Cihan hoca, insanlarin siddet kültürünü daha cocuk iken ailede aldigini, aile ici siddetin cocukta siddet kültürünü percinledigini ve sonra karakterinin bir parcasi haline geldigini ifade etti. Icinde siddet potansiyeli tasiyan insanlarin, kendileriyle ve toplumla barisik olmalarinin mümkün olmadigini, daima siddet gerilimi icinde yasayan toplumlarin da medeniyet sahasinda uzun vadeli ve kalici gelisme kaydetmelerinin söz konusu olmadigini belirtti.